Üretici, kişilerin haklı güvenlik beklentilerini karşılamayan ürünlerin üçüncü kişilerde sebep olabileceği ölüm, vücut bütünlüğü zararları ve malvarlığı zararlarından kusurundan bağımsız olarak sorumludur. Bu sorumluluk, hem üreticinin kusurundan hem de üreticiyle zarar gören arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmasından bağımsız bir sorumluluktur. Bununla birlikte, üreticiler ile zarar görenler arasında adil bir risk paylaşımını ve menfaat dengesini kurmak da modern çağın bir gereğidir. Bu nedenle, belirli hallerde üreticinin sorumluluktan kurtulmasına imkan veren savunmalara başvurabilmesi gerek Avrupa Birliği gerekse Türk hukukunda kabul edilmiştir. Sorumluluktan kurtuluş sebeplerinin kapsamı, üreticinin ayıplı ürününden zarar gören kişilere karşı tazminat sorumluluğunun da sınırını çizdiğinden, bir taraftan güvensiz ürünlerden zarar gören kitlelere ihtiyaç duydukları etkin korumayı sağlamak diğer taraftan da üreticileri sınai gelişime sekte vuracak derecede ağır bir sorumluluk yükü altında bırakmamak açısından hassasiyetle belirlenmelidir. Bu bağlamda eserde, üreticinin sorumluluktan kurtuluş sebepleri, ürün sorumluluğuna ilişkin 85/374 sayılı Konsey Yönergesi’nde ve Türk hukukunda karşılaştırmalı olarak ele alınmakta, yakın zamanda yasalaşan 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu’nun üreticinin sorumluluktan kurtuluş sebeplerine ilişkin düzenlemeleri de değerlendirilmektedir.