Ben kendimi nasıl, neden, nerden Camino’da buldum? Kalkıp İspanya’nın dağlarında, tepelerinde tek başıma yürümek, adı sanı bilinmeyen köylerde kasabalarda kalmak nerden çıktı? Yaşamaya çabaladığım aşk mıydı beni buraya sürükleyen, bundan önceki aşklar ve ondan önceki yitirilenler mi? Her yol ayrımı, her bir “öteki şey”in geride kaldığı aşamalar, herkesin o öteki bir şeylere tutunduğu -ve benim arkama bakmadan yürüyüp gittiğim- dönemeçler… Bildiğim, bir gün kendimi gitmek isterken buldum, her şey beni her yandan itekledi ve gittim. Bir an geldi, bir şeyler geride kaldı ve ben savrulup Camino’ya, yola düştüm. Yürüdüm, aradım, sordum, didikledim, yürüdükçe güçlendim, doğruldum, kendime döndüm, kendime geldim…

Ve bu kitabı, ait olduğu insanlara ithaf ediyorum: Kendi yolunda yürüyenlere!