Yazar, “Yürekte Saklı Kaldı” romanıyla bir dönemin perde arkasını aralarken sisli ve puslu bir havanın izlerin kovalıyor. Dönemin sosyo -ekonomik dinamikleri arasında siyasi atmosfere davetiye çıkarıyor. İnceden inceye ve titiz bir gözlemle bir dönemin siyasal ve kültürel davranış kalıplarını gözler önüne seriyor.  Ülkü ve ideallerine düşkün bir kuşağın panoramasını ruh dünyasına nüfuz ederek heder olup gitmesine ışık tutan etmenleri birer birer ortaya koyuyor.

    Ayrıca, öğrenciliğe has yaşam şartlarını yalın ve sade bir anlatım tarzıyla siyasi girdaplardan örnekler vererek geleceğe önemli sayılabilecek argümanlar sunuyor. 

Gelişen ve değişen toplumsal yapının meydana çıkardığı olayların arka plandaki duygu yoğunluğunu sevdasına çarpılmış bir gencin üzerinden “davam dediği mukaddes mefkûresinde” nasıl erittiğini anlatmaya çalışıyor.

   Ağır bir davanın sevda yüküyle yolculuğu tam bir inanç, ısrar ve inatla hedefe doğru kilitlenirken, karşılaşılan zorluklara meydan okumanın bedelini bir intikam hırsıyla almaya çalışan çevrelere yönelik duyulan öfke ve kızgınlığı bu romanda zirvede göreceksiniz!

   Yazar, yazdığı bu romanda davasıyla birlikte omuzladığı sevdasını değerlerine iman ettiği milletinin istikbaline nasıl kurban verdiğini çarpıcı bir üslupla geleceğe aktarma çabası gösteriyor!

   Kısaca bu romanda, gönül dünyasına gem vuran bir idealist adamın karşılaştığı zorluklarda pes etmeyen direniş ve mücadelesini ibretle okuyacaksınız!