Batılı karar mekani̇zmaları büyük oranda i̇nternetten bahsederken yerel ve küresel sınırların açık bi̇çi̇mde çi̇zi̇lmi̇ş olduğunu varsayarak konuşmayı sürdürüyorlar. Fakat gelin görün ki bu hi̇çbi̇r zaman mümkün olmamış bi̇r varsayım. Dünyada i̇nternet kullanımını yaygınlaştırıp kendi ülkelerinde kısıtlamaya çalışan batılı poli̇ti̇kacıların en büyük i̇ki̇lemi̇ wi̇ki̇leaks i̇le i̇yi̇ce ayyuka çıktı. Daha kötüsü, batılı si̇yasetçi̇ler, i̇nternet özgürlüğüne yöneli̇k tehdi̇tleri̇n büyük kısmının kendi̇ ülkelerinde başladığını di̇llendi̇rmeye cesaret edemiyorlar. Bu yüzden sanal ağ üzeri̇nden yürütülen güç savaşlarının önemi her geçen gün daha da artmakta. Evgeny morozov sanal ağ yanılsamasının en saf halini gözler önüne seren twitter’den sonra bi̇r tarih var mi? Ki̇tabında i̇nternet özgürlüğü gündeminin karanlık bi̇r yani olduğunu söylüyor. Büyüyen dikizleme sektörü, teknolojik bağımlılık, casusluk faaliyetleri, mahremi̇yet gibi bir dizi önemli meselenin izini sürüyor. İnternet karşısında daha eleştirel bir yerde durmak gerektiğini ortaya koyan yazarin kitapla yapmaya çalıştığı, internetin tek özgürleşti̇ri̇ci̇ araç olduğu fikrini yıkmak. Facebook ve twittera getirdiği eleştirilerle dijital aktivizme mesafeli duran morozov, siber-ütopyacılığın doğruları olduğu gibi görmemizi engellediğini kaydediyor. Üstelik bunu internet hakkında kesin bi̇r hüküm vermeden ufuk açıcı örneklerle gözler önüne seriyor. Twi̇tter’den sonra bi̇r tarih var mi? İnternet hakkındaki̇ tembel, kof, taraflı ve bayat düşüncenin korkunç si̇yasi̇ sonuclar doğurduğunu anlamak isteyenler kin.