Köy Enstitülü gencecik bir öğretmenin okulsuz bir köye gelmesiyle başlar her şey. Köyün mollaları, “Enstitülü” öğretmenin çocukları aydınlatmasından, onları boş inançlardan, hurafelerden, safsatalardan kurtarmasından hiç hoşnut değillerdir. Köy, öğretmenden yana olanlar, öğretmene karşı olanlar olarak ikiye bölünür… Bu kitapta, 1940-1950 yılları arasında, köylerimizde yaşanan eğitim ve aydınlanma mücadelesi bir çocuğun gözüyle anlatılmaktadır. Yazarının zihinsel kurmacasının yanı sıra olayların birçoğu şöyle ya da böyle yaşanmıştır. Eğitimin ve okulculuğun sırtına bindirilmiş, otuz yaşlarındaki Cumhuriyet’te yaşanan eski-yeni çatışması. Cumhuriyet yetmiş beş yaşına basarken bugün de sürüp gitmektedir. 1947 yılında Pazarören Köy Enstitüsü’nden çıkıp o köye gelen on sekiz yaşındaki gencecik öğretmen yaşıyor mu dersiniz? Acaba bu kitap eline geçer mi?..