✈ Free worldwide shipping on all orders over $100.00

Meridyenin Meryemleri

ISBN

9786053426141

Yayınevi

Akçağ Yayınları

Baskı Yılı

2021

Cilt Tipi

Ciltsiz

Sayfa Sayısı

474

Ağırlık

474

Boyutlar

14 x 22

Kağıt Cinsi

2. Hamur

$43.13

Favorilere Ekle
Sorgusuz İade Hakkı

Memnun kalmadığınız durumda, ürünleri 30 gün içinde iade edebilirsiniz.

Hızlı Kargo Seçeneği

Memnun kalmadığınız durumda, ürünleri 30 gün içinde iade edebilirsiniz.

Diğer Sacide Fikret Çobanoğlu Kitapları

Açıklama

İnsanoğlu gizemli bir varlık. Güzel bir gecede, gözleriniz masmavi gökyüzüne takılı, evrenin derinliklerine dalmışsınız ve insanlık tarihinin ortak probleminin ifadesi, “Hayatın anlamı nedir?” sorusuna cevap bulmak için içinizde tarifi mümkünsüz bir istek duyuyorsunuz. Gözleriniz mavi atlasta gezintisini sürdürürken aynı anda zihninizde bir soru beliriveriyor, “Dünya gezegeninde, benimle aynı yarı kürede aynı meridyenin boydan boya kestiği farklı noktalarda yaşayan milyonlardan acaba kaçı şu anda benim baktığım gibi Çoban Yıldızı’na bakıyor?” Aldı sizi bir merak… İnsanın merakı sonsuz, meraklarına dair soruları da sınırsız… Tam sorunun cevabına yoğunlaşmaya çalışırken başka bir soru daha beliriveriyor zihninizde ilk sorunun cevapsız kalışına inat. “Dünya gezegeninde, benimle aynı yarı kürede, aynı meridyenin boydan boya kestiği farklı noktalarda yaşayan milyonlarca insanın, milyonlarca hikâyesinden kaçını dile getirebilir, kaçını anlatabilirim?” Benim kadim sorularımdan biri durumundaki bu soru belki sizin de kişisellikten öte, evrensele uzanan en gerçek sorunuzdur kim bilir?
Aynı meridyenin farklı noktalarında yaşayan bu milyonlarca insanın hikâyesi her gün yeniden yazılıyor. Ve bu hikâyelerin başkahramanları olan kadınlar, tek bir isim şemsiyesi altında birleşiyorlar: Meryem!
Meryemlerden biri sizsiniz, Meryemlerden biri hemen yanı başınızda duruyor, bir diğeri az ötenizde, bir başka Meryem ise tam karşınızda… Ben; şairin dediği gibi, “Öykülerimiz kalmazsa geriye, her ölümde gök kubbemiz çöker; oysa gök kubbenin yükünü, öykülerimiz çeker” deyip gözlerimi kapadım hem Meryemler düşledim hem de düşlediğim Meryemlerin aynı meridyen boyunca artlarında bıraktıkları altın ayak izlerini sürdüm. Tüm bu çabamın sonunda onların herkesten gizledikleri sergüzeştlerinin sadece bu paralelle sınırlı kalmadığını, bir devr-i daim içinde yeknesak bir terennüm haliyle durmaksızın tekrarlandığını öğrendim. Kaleme aldığım bu yeknesak terennümden sizleri de haberdar etmek istedim.
Meridyenin Meryemlerinden biri olarak; bu sıra dışı düşüme ortak olmak için hala ne bekliyorsunuz? Haydi, elinize bir düş kapanı alın ve aynı meridyen boyunca koşarak kendi Meryem’inizi yakalayın!

Beğenebileceğiniz Kitaplar