Marka hakkının ihlali birçok sebeple meydana gelebilir ve en sık karşılaşılan hali ise markalar arasında karıştırma ihtimalinin bulunması durumdur. Öteden beri ticari hayatta bir markanın tüketicilerde oluşturduğu güveni, kaliteyi ve bağlılığını kullanarak ve başka bir marka ile aralarında karışıklığa yol açmak suretiyle tüketiciyi yanıltmaya çalışılmaktadır. Bu karışıklığa sebebiyet veren taraf kendi mal veya hizmetini satarak haksız bir kazanç elde etmeye çalışmaktadır. Böyle bir durumun gerçekleşmesi ihtimalinde, yani tüketicinin yanılarak karışıklığa sebebiyet veren markaya ait ürün veya hizmeti alması durumu ihtimalinde marka hakkı ihlatinin bir şekli olan karıştırma ihtimali meydana gelmiş olacaktır.

Bir markanın aynısı veya benzerinin başka biri tarafından karıştırılmaya sebep olacak şekilde kullanılması durumu marka hakkının ihlalini, karıştırma ihtimahni oluşturmaktadır. Karıştırılma ihtimalinin belirlenmesi için başta işaretler, mal veya hizmetler arasındaki benzerlik ve farklılıklar ile tüketici gruplarının incelenmesinin yanında göz önünde bulundurulması gereken birçok unsur bulunmaktadır dolayısıyla karıştırma ihtimalini belirlemek bir hayli zordur. Bu çalışmanın amacı da başta bu unsurları Yüksek Mahkeme kararları ışığında belirleyerek bunların, marka-da “karıştırma ihtimali”ne etkisini ortaya koymaktır ve özellikle son yıllarda sıkça görülmeye başlayan farklı tanıtıcı işaretler ve fikri ürünler ile markatar arasında otuşabilecek karıştırma ihtimali durumlarını incelemektedir.