Kaos GL Dergisi yayımlandığı ilk günden bu yana heteronormatif sisteme, baskıcı düzene ve eşitsizliklere karşı sesini çıkarmaya devam ediyor. “Herkes, ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.”, “Herkes ifade özgürlüğüne sahiptir.”, “Fiziksel şiddetten korunmak ve güvenli bir şekilde yaşamak herkesin hakkıdır.” Gibi öznesi belirsiz hak talepleri ile, LGBTİ+’ların varlığını yok sayan dil ve ideolojiye karşı alternatif bir savunuculuğun mümkün olduğuna inanıyoruz. Kim bu herkes? Kim bu hiç kimse? Sorularına cevap verirken yargı makamlarında, bürokratik mercilerde, karar alma mekanizmalarında ve yaşamın her alanında LGBTİ+’ların da haklara eşit erişebilmesinin yollarını arıyoruz.

Kaos GL Dergisi’nin 180. sayısında Eşit Haklar dosya konusuyla birlikte, İstanbul Sözleşmesi’ni, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin Türkiye’deki LGBTİ+’lara dönük ayrımcılık nedeniyle yapılan başvurularda verdiği kabul edilmezlik kararlarını, HIV’le yaşayan LGBTİ+’lar ve çalışma hayatındaki mahremiyet hakkını, Türkiye’deki seks işçiliği mevzuatını ve LGBTİ+’ların kent hakkını tartışmaya açtık.