“Tüm çocuklar sanatçıdır; önemli olan büyüdüğünüzde de sanatçı kalabilmektir.”

– Picasso

Sana bir sır vereceğim…

Gerçeği mi öğrenmek istiyorsun ya da hayatın anlamını? Belki bir kısır döngünün içinde, derin bir karanlıkta merak içinde, korkulu ve endişeli günler geçiriyorsun. Belki bir annesin, anne adayı ya da duyarlı bir bireysin sadece… Belki içindeki çocuğu bulmaya ya da yaşatmaya çalışan bir delisin; kafanın içinde dönüp duran sorular seni çıldırtmak üzere; sağlam bir zemin, bir çıkış noktası arıyorsun, kim bilir… Belki de sadece gerçeğin, bilginin ve güzelin peşinde bir seyyahsın.

Sana bir sır vereceğim.

Altın dolu bir küpün sırrını. Bu bir mit, efsane ya da masal değil; hayatın ta kendisi, gerçeğin kelimesi: Güzel. Sen güzelsin, bunu biliyor muydun? …ve hep güzeldin. Bu kitapta da güzel bir yolculuğa çıkacaksın. Bazen binlerce yıl öncesinin mağara insanına bazen de günümüzün modern kalıpları içine sıkışmış, tüketim toplumu insanına. Sorular, sorgulamalar, varsayımlar, bilimsel gerçekler eşliğinde; içindeki çocuğu yaşatan ve çocuğu anlayan bir kalem sana bildiği her şeyi anlatacak. Çocuğun, sanatın, güzelliğin, psikolojinin nasıl da birbiriyle iç içe hatta aynı hamurdan olduğunu anlaman ve bu anlayış eşliğinde kendine yeni bir yol çizebilmen için… Bu aslında içindek çocuğun yolu, yolculuğu. Öyle bir yol ve yolculuk ki ilk adımı çok eskilerden, belleğinin seni götürebileceği en eski eşikten başlıyor. Kendini ve ötekini anlama ve tanıma yolculuğu… İç huzurun, toplumsal barışın, demokrasinin hatta… O eşiğe vardığında şaşıracaksın çünkü estetik içgüdülerin seni yönlendiriyor olacak. Ne güzel de oynuyorsun! Düşün, özü nerede bulduğunu. Yazar gibi, Ayşegül kitaplarında ya da annenin mis kokusunda yoksa oynadığın bir oyunda mı? Güzel ve küçük oyununda kimin mızıkçılık yaptığını düşün. Mızıkçılık yapma ki oyun seni büyütsün. Sonra içindeki sanatçıyı hatırla ve yola onunla koyul. Tıpkı eski günlerdeki gibi….